Hepimiz çocuklarımız ile şöyle bir anı yaşamışızdır. Çocuğunuzun arkadaşı ile oyun saati sona ermiştir, 5 dakika önce gidip gitme zamanı demenize rağmen çocuğunuz saygısız bir şekilde ‘Ben gitmeyeceğim işte, hep oyunumu bozuyorsun.’ diye size bağırır. Bir anda çocuğunuz yerde tepinmeye başlar, hem diğer ebeveyne karşı mahcup olduğunuzu hissedersiniz hem de çocuğunuz sakinleştiremediğinizi. Çocuğunuza bağırarak ‘Benimle böyle konuşamazsın!’ dersiniz. Çocuğunuz ise ‘Sen çok kötü bir annesin seni sevmiyorum!’ diye bağırır. Olay çığırından çıkmıştır artık, ‘Çabuk kalk yerden, bir hafta boyunca televizyon yasak. ’diyerek olayı kontrol altına almaya çalışırsınız. Bu güç çekişmesi ileri geri arabaya kadar belki de eve kadar sürer gider.
Birçok çocuk için saygısızca iletişim sorun teşkil eder. Başkalarına karşı kendi duygularını ifade ederken saygılı ve iyi kalpli olmayı öğretmeliyiz. Ancak patlayan olayın ortasında bunu öğretmemiz mümkün değildir, o anda çocuğunuza mantıklı ve terbiyeli olmayı öğretmek istediğinizi biliyorum. Çocuğunuz kızgında beyninin düşünen kısmı devre dışı kalır tamamen tepkisel hareket ediyordur. Ayrıca çocuğunuza saygısız şekilde cevap verdiğinizde çocuğunuz saygılı tepkiler vermeyi öğrenmekte güçlük yaşar.
Sakin kalın. Derin bir nefes alın, 20 ye kadar sayın.
Davranışı çözümlemeye çalışın. Olaya çocuğunuzun bakış açısından bakmaya çalışın. İsteğiniz çocuğunuzu hazırlıksız mı yakaladı? Haksız bir şey mi istiyorsunuz? Onu güçsüz mü hissettiriyorsunuz?
Empati kurun. Bu kadar eğlenirken gitmek gerçekten zor. Çocuğunuzun hissettiğine katılmak zorunda değilsiniz ama anlayabilirsiniz. ‘Gitmek zorunda olmamız sana haksızlık gibi geliyor.’
Çocuğunuzdan bir şey isterken saate bakın. Bazı çocuklar açlık, susuzluk ya da düşük kan şekerinden etkilenir. Başkaları uykusuzluktan, çevresel etkenlerden çok etkilenirler. Bu durumda önce çocuğunuzun bedensel sıkıntısını giderin sonra isteğinizi dillendirin.
Olayı yavaşlatın Peş peşe gelen kızgın kelimeler ve duygulara siz de aynı hız ve kızgınlıkla katılırsanız olay bir kısır döngüye girer. Onun yerine ‘Oo dur bakalım, çok fazla şey söylüyorsun. Dinlemek istiyorum ama çok hızlı konuşuyorsun. Biraz sakinleşelim ki seni duyabileyim ve anlayabileyim.’
Duymazlıktan gelme. Özellikle çocuğunuz aç ve yorgun ise söylediklerini görmezden gelmek ona sert cevaplar vermekten daha iyidir. Sonra herkes kendini daha iyi hissettiğinde bunu konuşabilir ve bu durumlarda neyi daha farklı yapabileceğinizi düşünebilirsiniz.
Temasta bulunmak. Çocuğunuzun o anki kelimelerini ve duygularını aşıp onu kucaklayabiliyorsanız olayın patlamasına engel olabilirsiniz.