Öğrenciler ders çalışmak istediği halde ders çalışamadığı zamanlar yaşayabilirler. Ders çalışma isteksizliği ve motivasyonunu çeşitli etkenler etkileyebilir. Öğrencinin kendinden kaynaklanan sebepler olabileceği gibi aile koşullarından ya da okul ve öğretmenden kaynaklanan sebepler olabilir.
Öğrencilere neden ders çalışamadığı sorulduğunda genellikle başaramayacağına dair düşüncelerini belirtir. Ailesini hayal kırıklığına uğratmak ve başaramayacağına inanmak bu konuda çok etkili olabilmektedir.
Ders Çalışma Sürecinde Ailelerin Rolü
Ailelerin öğrenciyi desteklemek amacıyla başarılı olan yönlerini vurgulamak da yararlı olacaktır. Böylelikle öğrencinin özgüvenlerini desteklemiş olabiliriz. Öğrencinin başarılı olacağına inanması ders çalışmasını motive edecektir. Ailelerin doğrudan ve dolaylı olarak öğrenciden başarılı sonuçlar almasını beklediklerini vurgulamamalıdır. Doğrudan doğruya bunu açıkça söylemek öğrenciyi tedirgin edecektir. Dolaylı yönden ise farkında olunmadan satır aralarında bunu belirtmek öğrenciyi tedirgin edecektir. Öğrenci zaten bu kaygıyla ders çalışıyor. Bu durum aileler tarafından unutulmamalıdır.
Öğrencinin ders çalışma isteksizliği nedeniyle, ailesinin tutumlarından duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getirebilmeli, ailesinin olumsuz tutumlarını açıkça ailesine anlatabilmelidir. Ders çalışma isteksizliği yaşayan öğrencil aileleri, aile danışmanlığı talebinde bulunabilirler. Bu durumu psikoterapi sürecinde psikolog eşliğinde aile danışmanlığı yoluyla öğrencinin kendisi ve konuyla ilgili diğer aile üyeleri de bu süreçte yer alabilirler. Burada amaç ders çalışma isteksizliği nedeniyle, öğrencinin aile içinde yaşadığı problemleri uzman psikolog eşliğinde tartışmalarıdır.
Öğrencinin kendisinden Kaynaklanan Problemler
Öğrencilerin kendisinden kaynaklanan birçok sorun olabilir. Öğrencinin duygusal sorunları olabilir. Karşı cins ilişkilerinden kaynaklanan sorunlar ders çalışmasını olumsuz etkleyebilir. Başaramayacağına dair olumsuz inançları öğrenciyi ders çalışmaktan alıkoyabilir. Geçmişte sınavlarda başarısızlıklar yaşadıysa bu durum şimdiki sınav sürecine dair olumsuz beklentilere yol açmış olabilir. Geçmişte başaramamıştım şimdi de başaramayacağım şeklinde düşünebilir. Bu durum ders çalışma isteksizliği olabilir.
Okul ve Öğrenme Ortamından Kaynaklanan Sebepler
Okullar başarılı öğrencilerinin sayısını artırmak ve daha fazla öğrencisinin üniversiteye girmesini sağlamak ister. Bu, okulun başarılı olması ve daha fazla rekabetçi bir yapı oluşturmasına neden olabilecektir. Öğrencilerin “at gibi koşturuması“ deyimini malesef doğrulamaktadır. Okul ve öğretmenlerinin bu yönde öğrenciden daha fazla ders çalışmasını bekler. Bunu açıkça baskı haline getirdiğinde öğrencileri olumsuz etkilediğini gözlemliyoruz. Eğitimde rekabet ortamı yaratmanın ne kadar doğru olduğu tartışılır bir durumdur. Ancak malesef rekabet ile başarıyı artırmaya çalışıyoruz. Psikologların önemle vurguladığı; kıyaslama yapmanın öğrencileri olumsuz etkilediğidir. Ailelere çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamayın şeklinde öneride bulunuruz. Eğitimin de genel bir kuralıdır. Nitekim öğretmenler de ailelere çocuğunuzu diğer öğrencilerle kıyaslamayın derler. Ancak okulda aynı öğretmenler sürekli olarak kıyaslama içine girerler. Geçen yılın öğrencilerinin ne kadar başarılı olduğunu anlatırlar. A şubesinin B şubesine göre daha başarılı olduğunu yine sürekli hatırlatırlar…
Ders çalışma isteksizliğine birçok neden etkili olabilir. Aileler olarak öğrencileri iyi gözlemlemelerini öneriyoruz. Ders çalışma sürecinde farklılıklar gözlemledikleri zaman okul ve öğretmenlerinden destek almalılar. Bu durumu nazik bir tutumla öğrenciyle konuşmayı deneyebilirler. Ya da bu konuda öğrencinin psikolojik destek alması yönünde motive edebilirler. Bu amaçla psikolojik danışmanlık için psikoloji merkezlerine ve psikologlardan destek almasını sağlayabilirler.
